Güney Marmara Gezi Rehberi

Güney Marmara Gezi Rehberi
13 Kasım 2024
#Şehirler#Gezi#Yolculuk#Güney Marmara

Güzel ülkemizin nadide yerlerinden, tarihi ve doğal güzelliklerini içerisinde barındıran Güney Marmara Bölgesi gezimizi, bu yazımızda sizlerle paylaşacağız. Bursa, Çanakkale, Balıkesir illeri ve bonus olarak Bergama ilçesini içeren gezimizi 7 gün olarak planladık. Planımızı gün gün olarak sizlerle paylaşacağız. 

1. Gün - Bursa

İlk gün sabah saatlerinde Bursa'ya ulaştık. Burada ilk durak olarak belirlediğimiz Karagöz Müzesine gitmek için Çekirge Mahallesine gittik. Müzeye gitmeden önce Bursa'da oldukça ünlü olan tahinli pideyi mahalle caddesinde ki fırından alarak tattık. Oldukça lezzetliydi, ünlü olmasına şaşmamalı. Sonrasında Karagöz Müzesine girdik.

  • Karagöz Müzesi

GMarmara1

Müzede genel olarak kuklacılık sanatı hakkında bilgiler, araçlar, karakterler, eski zamanlara ait oyuncaklar ve tabi ki Hacivat ve Karagöz oyununun tarihi ile karakterleri bulunmakta. Günümüz çocukları için çok anlam ifade etmese de biz büyükler için anıları çağrıştıran bir müzeydi. Bursa'da zamanınız varsa gezebilirsiniz. 

  • Tophane

Müzeden sonra Tophane meydanına geçtik. Biz sabah saatlerinde gittiğimiz için araç park etmede sorun yaşamadık. Burada Osmanlı Devleti kurucusu Osman Bey ve oğlu Orhan Bey'in kabirleri bulunmaktadır. Kabirlerin başında belirli saatlerde asker değişim töreni yapılıyor.

GMarmara2

Tophane Meydanın'da Sultan II. Abdülhamit devrinden kalma saat kulesi ve asırlık çınarlar bulunuyor. Yıllar öncesinde Bursanın panoramik çok güzel manzarası izlenebilmekteyken şehrin ortasına yapılan uzun TOKİ konutları nedeniyle maalesef beton bina manzarası seyredilebiliyor. Yine de doğasıyla, tarihiyle mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer durumundadır. 

  • Ulu Cami ve Koza Han

Tophane'den ayrıldıktan sonra Bursanın merkezine indik. Bursa denince ilk akla gelen Ulu Camii ve çevresinde bulunan çarşı ve hanları gezdik. Ulu Camii mimarisi, içerisinde ki hat eserleri ile klasik dönem Osmanlı Sanatının harikalarından biridir. Yıldırım Beyazıt zamanından kalmış olsa da deprem ve yangınlar nedeniyle bir çok kez büyük hasarlar almış sonrasında onarılmıştır. 

GMarmara3

Ulu Caminin etrafında bulunan hanlardan en ünlüsü Koza Han. Burada kumaşçılar bulunmakta, hanın ortasında ise asırlık çınarların altında kahve içebileceğiniz güzel kahvehaneler bulunuyor. Bir de burada altı dondurmalı helvalar satılıyor, onu da deneyebilirsiniz. 

  • Cumalıkızık Köyü

Cumalıkızık Köyü, Bursa merkeze yaklaşık yarım saat uzaklıkta bulunmaktadır. Tarihi mimari özellikleri bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş ender köylerden biridir

GMarmara4Köy oldukça büyük bir alana yayılmış durumdadır. Her ne kadar turistik hale gelmiş olsa da hala çiftçilik, hayvancılık yapan klasik köylüler de bulunmaktadır. Yöresel yiyecek ve içecekler çokça satılmakta, bunları tadabilirsiniz. 2 saat gibi bir sürede gezilebilir.

  • Ulu Çınar (İnkaya)

Buradan sonraki ve günün son durağı, Ulu Çınar oldu. Burası Bursa Merkeze 20 dakika uzaklıkta, Uludağ yolunda bulunuyor. Oldukça turistik bir yer, özellikle Arap Turistlerin akınına uğramaktadır. Çocukken gittiğimiz çınar altı tahta masalı mekanın yerini, her yönüyle keşmekeş haline gelmiş bir yer almış. Meyve tabakları, kuruyemişler, enteresan hayvanlarla beraber garip ama ağacın heybeti ile insanı çeken bir yer.

GMarmara5Tophane'den sonra Ulu Çınar'ı da çocukluk anılarımızda kalan güzel halleriyle hatırlayacağız. Ancak çocuklarımıza maalesef güzel hallerini geri getiremiyeceğiz. Umarım Bursa halkı ve hepimiz buralardan dersler çıkarıp elimizdeki güzellikleri daha iyi koruruz. Bu kadar sosyal sorumluluk mesajının ardından Bursa'da 1. günü bitiriyoruz :) 1. gün yoğun gibi gözükse de mesafeler kısa olduğu için çok da yorucu değildi. Bursada ki günlerimizde arkadaşımızda kaldık, bu nedenle kalacak yer söyleyemiyorum.

2. Gün - Bursa

  • Misi Köyü

Bursa'da ki 2. günümüzde sabahtan Misi Köyüne yol aldık. Burası son yıllarda popülerleşen merkeze yakın ufak bir kasaba. Yarım saatlik bir mesafede bulunuyor. Burada doğanın içerisinde güzel mekanlar bulunuyor. Biz kahvaltı için bunlardan birini tercih ettik. Doğanın içerisinde akarsuyun yanında hatta içerisinde kahvaltınızı yapabiliyorsunuz. Bizim gittiğimiz mekanın adı misi mimozaydı ama hala aynı mıdır ya da duruyor mudur bilemiyorum. Çocuklar için mini hayvanat bahçesi ayarında, çeşit çeşit hayvanlar da vardı.

GMarmara6

  • Mudanya Merkez

Misi köyünden sonra yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra Mudanya ilçesine vardık. Burası şirin bir sahil ilçesi, sessiz sakin bir yer. Mahalle aralarında dolaşabilir, Kurtuluş Savaşını bitiren Mudanya Antlaşmasının imzalandığı konağı ziyaret edebilirsiniz. Sahil boyunda yürüyüş de yapabilirsiniz. Biz ufaktan mahalle arası ve sahilde biraz turladık sonra da ayrıldık.

GMarmara7

  • Tirilye

Mudanya Merkezden sonra buraya yakaşık 20 dakika uzaklıkta, biraz virajlı yoldan ulaşılabilen Tirilye (Güzelbağ) kasabasına geldik. Burası tam bir ege kasabası havasında eskiden kalmış (iyiki de kalmış) şirin bir sahil kasabasıydı. Zeytinyağı ve zeytin ürünleri, bal, pekmez satan bir çok mağaza var. Bunun yanında balık restoranları da var. Gittiğinizde açık bulursanız, merkezdeki dondurmacıdan tadın, güzel dondurması. Buranın bir diğer güzelliği, buradan denize girilebiliyor. Her ne kadar ufak bir plajı olsa da denizi fena değil. Marmara Denizi şartlarına göre iyi bile denilebilir. Aşağıdaki ilginç şadırvan da ilgimizi çekmedi değil.

Gmarmara8

  • Hünkar Köşkü Sosyal Tesisleri

Tirilyeden sonra yaklaşık 1 saatlik yolculuk ile Burrsa Merkeze geri döndük. Akşam yemeği için, tüm Bursayı ayaklarınzın altına seren Hünkar Köşkü Restoranına gitmeye karar verdik. Epey bir dik yokuş sonrası varabildik. Yemekleri çok başarılı olmasa da sosyal tesis oalrak ve tabi ki manzarası ile bizleri oldukça memnun etti.

GMarmara9

3. Gün - Bandırma

Sabah erkenden Bandırma'ya doğru yola çıktık. Yol üzerinde ilk durağımız Gölyazı oldu.

  • Gölyazı

Gölyazı, Bursa Merkeze 40 dakika uzaklıkta ufak bir kasaba. Burayı özel yapan şey, kasabanın büyük bir bölümünün Ulubat Gölü içerisinde bir yarım ada olması. Yarım ada demek bile fazla adeta bir ada. Ana kara ile bağlantısı çok ufak bir yoldan sağlanıyor. Bu kasabanın bir diğer alameti harikası girişinde bulunan "Ağlayan Çınar" olarak bilenen 725 yaşındaki ulu çınar. Gerçekten çok geniş bir alanı kaplıyor. Aşağıdaki resimde bizlerle oranlayarak ne kadar büyük olduğu hakkında belki fikir yürütebilirsiniz. Gölyazı da bizim gittiğimiz Ağustos sonu salça zamanıymış. Adeta bir domates festivali havasında her evin önünde koca koca ateşler yakılmış, dev gibi kazanlarda domatesler kaynatılıyor, salçalar yapılıyordu. Birde burada epey leylek yuvası var. Buranın adeta maskotu olmuş. Kavun içerisinde sunulan dondurmasını da denemenizi tavsiye ederim.

GMarmara10

  • Bandırma Merkez

Öğleye doğru bandırmaya vardık. Bandırma bir ilçeye göre oldukça gelişmiş ve hareketli bir yer.  Askerliğimi burada (ordu evinde) yapmamdan dolayı da benim için ayrı bir hatırası vardı. Hava jet üstü bulunduğu için asker nufusu oldukça fazla. Emekli ve öğrenci de çok. Havası genelde rüzgarlı olduğu için burada ki ağaçlar ilginç bir şekilde genelde eğri duruyor. Yemek yenebilecek oldukça fazla mekan var. Sahil kenarında körfeze doğru uzanan epey uzun bir dalgakıran var. Buranın üstünde yürüyüş yapabilirsiniz. 

GMarmara11

  • Erdek

Bandırmadan yaklaşık yarım saat uzaklıkta Erdek ilçesi bulunuyor. Burası Bandırma'dan farklı olarak biraz daha tatilci turistlere yönelik bir yer. Turist derken genelde burada yazlığı olanlar ve İstanbul'dan hızlı bir kaçış ile 2 gün tatil yapacakların uğrak yeri. Sahilinde yürüyüş yapabilir çarşısında gezebilirsiniz.

GMarmara12Akşamdan sonra geceyi geçirmek üzere Bandırma'da kalacağımız otele geri döndük. 3. günümüzü Gölyazı, Bandırma ve Erdek ilçelerini gezerek tamamlıyoruz.

4. Gün - Çanakkale

Sabah erkenden Bandırmada ki otelimizden yola çıktık. Yaklaşık 2 saatlik bir yolumuz var. Yol üzerinde bolca yel değirmeni ve ayçiçek bahçelerinin arasından geçiyoruz. Buralarda sütçülük gelişmiş bu nedenle büyük baş hayvanları da yol boyunca bolca görüyoruz. Yol kenarına durup ayçiçek bahçelerinin birinde çok güzel fotolar çekinebilirsiniz.

GMarmara13

  • Çanakkale Feribot

Yolculuğumuz Çanakkale Feribot İskelesinde sona eriyor. Burada aracımızla beraber feribota binip karşıya geçtik. Bu yolculuk benim için de çok eski zamanlara bir nostalji oldu. 6 yaşında bindiğim feribota uzun yıllar sonra tekrar binmiş oldum. Aşağıdaki resimdeki 7 farkı bulma işini sizilere bırakıyorum.

GMarmara14

Çanakkaleden karşıya artık köprüden de hızlıca geçilebiliyor. Ancak zamanınız varsa feribotla geçmenizi öneririm. Hem nostaljik hem de güzel bir deneyim oluyor.

  • Kilitbahir Kalesi

Karşıya, Eceabat İlçesine geçince Çanakkale Şehitliğine doğru yola çıkıyoruz. Sahil tarafında ki yoldan devam edirken çeşitli şehitliklerden geçiyorsanız. Dilerseniz durabilir, dua edebilir, şehitleri anabilirsiniz. Bu şehitliklerden en büyüğü Akbaş Şehitliği. Biz orada durduk. Sonrasında Kilitbahir kalesine vardık. Burası oldukça büyük ve iyi korunmuş bir kale. Surlarına çıkabiliyor, içerisindeki müzeyi ziyaret edebiliyorsunuz. İçerisinde kat kat ilginç ve güzel bir müze bulunuyor. Mutlaka girmenizi tavsiye ediyorum. Kalenin burçlarınd, Çanakkale boğazı tüm ihtişamıyla ayaklarınızın altında kalıyor. Kale ilk olarak 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış. sonrasında bir çok kez güçlendirilmiş ve büyütülmüş. Toplamda 3 adet yuvarlak meydan ve surlarından oluşuyor.

GMarmara15Kaleyi biraz geçtikten sonra Seyit Onbaşı Heykeli var. Heykeli geçtikten sonra da Namazgah Tabyası var. Buralarda da durup gezmenizi tavsiye ediyorum.

  • Çanakkale Şehitliği

Gelibolu Yarımadasının en sonunda da Çanakkale Şehitliği bulunuyor. Burayı zaten fazla anlatmama gerek yok, bizim için çok çok kıymetli bir yer.

GMarmara16

  • Conkbayırı ve 57.Piyade Alayı Şehitliği

Çanakkale Şehitliğinden ayrıldıktan sonra Conkbayırına doğru yol aldık. Yol üzerinde ufaklı büyüklü bir çok şehitlikler bulunuyor. Aralarda farklı ülke askerlerinin de mezarlıklar alanları var. Ufak bir yolculuktan sonra Conkbayırına vardık. Conkbayırı, Gelibolu yarımadasında bizim savaşı ve savaşın zorluklarını hissettiğimiz yer oldu. 57. Alayın yaşadıkları, buradaki siperler, çıkarma yapılan alanlar, bunların hepsi bizi ve çocukları pey etkiledi. Buraya, Conkbayırına geldiğinizde Çanakkale Savaşını gerçekten hissediyorsunuz. Buradaki siperlerin olduğu yerleri mutlaka ziyaret etmelisiniz. Aşağıdaki resimde aşağıda çıkarma yapılan alan ve bu anıtın olduğu yer savunma yaptığımız siperlerin olduğu yerler olarak gözükmektedir.

GMarmara17

  • Troya Antik Kenti

Conkbayırından sonra araçla bu sefer yukardan Eceabat'a tekrar geldik, feribotla Çanakkale Merkez'e geçtik. Çanakkale Merkezde pek vakit kaybetmeden, yaklaşık 1 saat uzaklıktaki Troya Antik Kentine yola çıktık. Troya Kenti bir zamanların büyük efanevi şehri, Homerosun İlyada'sının geçtiği meşhur yer. Bugün kalıntı olarak çok fazla şey kalmasa da Agememnonların, Achilleus, Paris, Helen, Hector, Odyseus ve bir çok Yunan kahramının bulunduğu (en azından İlyada'ya göre) yerlere gelmek ayrı bir heyacandı. Truva atı hikayesinin geçtiği yerler. Kalan antik şehir de üst üste farklı emdeniyetler geldiği için tarihlemeler birbirine karışmış durumda. Alanda çok büyük tabi.

GMarmara18

  • Troya Müzesi

Troya Antik Kentinin çıkışında, arabayla bir kaç dakikalık meafede Troya Müsesi bulunuyor. Troya Antik Şehrinden çıkan kalıntılar burada sergileniyor. Gerçekten inanılmaz güzel bir müze. Troya Antik Kentini ilk kazan yabancı arkeologların hırsızlıklık yapıp çaldığı eserler olmasa da kalanlar bile oldukça etkileyici. Çalınanlar meselesine zaten hiç girmiyorum. Özellikle buradan çıkan altın takıları arkeologun eşinin normal olarak takıp gezdiğini falan görünce çıldırmamak gerçekten zor.  Aşağıdaki resimde arkeologun eşi ve çaldığı pardon taktığı altınlarla resmi de müzede sergileniyor.

GMarmara19Müzeden çıktıktan sonra Çanakkale Merkeze geri döndük. Akşamda Çanakkale Merkezde takıldıktan sonra otelimize gittik. Bugün uzun bir gün olmuştu gerçekten.

5. Gün - Altınoluk

Çanakkale'den sabah erken saatlerde ayrıldık. Altınoluk'a doğru yaklaşık bir buçuk saat sürecek yolculuğumuz başladı. Güzel bir doğada Ezine ve Ayvacık ilçelerini geçerek Altınoluk'a vardık.

  • Şahindere Kanyonu

Altınoluk'da ilk durağımız Şahindere Kanyonu oldu. Oldukça bozuk bir yol sonrası mesire yerine vardık. Burada mini bir kahvaltının ardından, kanyona girmek için hazırlandık. Hazırlandık derken, mayolarımızı, deniz şortlarımızı giydik. Buraya gidecekseniz deniz kıyafetleri giymeniz gerekiyor. Islanmamanız pek mümkün değil. Oldukça soğuk akan bir suyun içerisinde taşların üzerinde 45 dakikaya yakın bir yürüyüş yapıyorsunuz. Ayaklarınız için taş ayakkabıları almayı da unutmayın. Su başta epey soğuk gelse de zamanla alışıyorsunuz. Biz saat 10:00 gibi gittik o yüzden aşırı kalabalık değildi ancak öğleden sonra sanırım aşırı kalabalık oluyormuş buna göre gelin. Gerçi her yer böyle oluyor. Kanyonun sonunda komple içerisine girebileceğiniz ufak bir derin alan var. Orada soğuk suya komple girebiliyorsunuz. Oldukça keyifli bir yer, bu bölgeye geliyorsanız mutlaka uğrayın derim.

GMarmara20

  • Altınoluk Merkez ve Plaj

Şahindere Kanyonundan sonra Altınoluk Merkeze inip yemek yedik. Yemekten sonra Altınoluk Şahin Tepesi dene yere çıkıp oradaki tesiste üzüm şırası içtik oldukça lezzetliydi. Burada biraz vakit geçirdikten sonra plaja gitmek için aşağı indik. Altınoluk plaj ve denizi açıkçası biraz hayal kırıklığı oldu. Plajlar inanılmaz kalabalık ve dar. Adıma tacak yer olmuyor. Denizi zaten epey soğuk. Yazlık ev fazla ve İstanbul'a yakın olmasının sanırım handikaplarını yaşıyor. Bu nedenle plajda çok uzun vakit geçirmeden, buradan ayrıldık.

  • Akçay

Altınoluktan ikindine doğru ayrılıp yaklaşık yarım saat mesafedeki Akçay'a geldik. Akçay oldukça kalabalık bir ilçe, son yıllarda iyice kalabalık olmuş. Buranın bizim için ayrı bir önemi amcamların yılın 6 ayı burada yaşaması. Buraya gelmişken tabi ki onlara uğramdan olmazdı. Akşam yemeğinde amcamlarla geçirdik. Yemekten sonrada Akçay kordon boyunca gezdik.

GMarmara21

6. Gün - Ayvalık

Akşamı Burhaniye'de Uygulama Otelin'de geçirdikten sonra sabah Ayvalık'a doğru yola çıktık. Yaklaşık 1 saatlik bir yolculuk sonrası Ayvalığa geldik.

  • Cunda Adası

Ayvalık'ta ilk durağımız Cunda Adası oldu. Biz sabah saatlerinde gittiğimiz için aşırı kalabalık değildi. Güzel sokak aralarında dolaştık, biraz sahilinde yürüdük. Rumlardan kalan evleri ve arnavut kaldırımlarıyla güzel bir yer. Cunda Adası resim çekme ve paylaşım yapma açısından epey güzel yerlere sahip :) . Mekanlar hep buna yönelik. Yoksa öyle aman aman bir özelliği yok.

GMarmara22

  • Cunda Adası Rahmi Koç Müzesi

Cunda Adasında uğrayabileceğiniz bir diğer yer Rahmi Koç Müzesi. İstanbulda'ki gibi devasa bir şeyler beklemeyin ama şirin ufak güzel bir müze. Yine güzel icatlar sergileniyor. Gezmenizi tavsiye ederim.

  • Ayvalık Merkez

Ayvalık Merkez yaz aylarında inanılmaz kalabalık. Araç için yer bulmak da epey zor. Ara sokaklar ve arkalarda bulabilirseniz şanslısınız. Merkezde ana caddeye paralel bir arka sokakta yürüyüş yapabilirsiniz. Burada güzel bir fırın ve güzel bir tatlıcı var. Özellikle fırının ürünlerini deneyi ama tabi ki çok kalabalık olduğunu söylemek isterim. Ayvalık tostunuzu yeyin yolunuza devam edin.

GMarmara23

  • Şeytan Sofrası

Ayvalık'a gelenler bir diğer uğrak notası da Şeytan Sofrası. Bizde uğradık tabi. Acaip rüzgar vardı biz gittiğimizde o yüzden çok keyif alamadık. Manzarası çok güzeldi. Şeytanın ayakizi olduğu öne sürülen :) biz oyuk var. Millet çabıt bağlıyor, para falan atıyor. Resmini aşağıya koyuyorum, takdir sizin. Uğrayabilirsiniz, uğramayada bilirsiniz size kalmış. Benzer manzaralar çok yerde de var.

GMarmara24

  • Sarımsaklı Plajı

Sıradaki durağımız Sarımsaklı Plajı oldu. Epey uzun bir plaj, suyu çok soğuk. Otoparkında kuma kaptıran arabaları belirli bir ücrete çekmek için traktörler bekliyor. Siz siz olun çok girmeyin kuma. Biz genelde Akdeniz, Muğla, Aydın denizlerine aşina olduğumuz için çok beğenemedik açıkçası. Çok temiz değildi, soğuktu ve plajda garip tipler vardı. Bunların hepsi bize de denk gelmiş olabilir bilemiyorum. Ancak bir resim bile çekmemişiz :) Burası pek bize göre değildi. Muğla'dan, Kaş'dan devam.

Sarımsaklı Plajından sonra Bergama'ya doğru devam ettik. Yaklaşık 1 saate Bergama'ya vardık. Akşam yemeğinde Bergama Merkez'de yediğimiz Kumru inanılmaz lezzetliydi. Geceyi de Bergama'da geçirdik.

7. Gün - Bergama

Gezimizin son günü sabah Bergama'da uyandık. Kahvaltımızı yaptıktan sonra doğruca Pergamon Antik Kentine doğru yola çıktık. Bu antik Kent zatn Bergama Merkezin hemen dibindeki dağın tepesinde.

  • Pergamon Antik Kenti

Pergamon, antik zamanların en büyük şehirlerinden biriymiş. Efes ile beraber zamanının, bölgenin en önemli yerleşimlerinden. İçerisinde bulunan anfi tiyatro, görüp görebileceğiniz en dik yapılardan bir tanesi olabilir. Gördüğümüz en acaip antik tiyatrolardan. İnsan otururken korkuyor. Bu antik kentin çoğu yeri ve en önemlisi Zeus Sunağı parça parça Almanya'ya götürülmüş ve orada Pergamon Museum'da sergileniyor. Gidenlerin bir kısmı hırsızlık bir kısmı Osmanlı Devletinden izinli de olsa, tarihi eserleirn olduğu yerde muhafaza edilmesinden yanayız. Umarım bir gün ülkemize döner. Şu anki haliyle de epey güzel kalıntılar var. İyi korunmuş kentlerden birisi. Mutlaka ziyaret etmelisiniz.

  • GMarmara25Kızıl Avlu

Kızıl avlu Bergama merkezde yer alan Roma döneminden kalan önemli bir tapınak kalıntısı. İmparator Hadrianus tarafından yaptırılmış. Bence değeri yeteri kadar değer verilmemiş, güzel bir yer. Bergamaya yolunuz düşerse uğrayın derim. Aşağıdaki fotoğragın hikayesi de ilginç. Vefaya git poz ver dedik, o kadar poz vermeye kaptırdı ki kendini geriye geriye giderken sonunda düştü. Yani bu resim çekindikten bir saniye veya daha kısa bir süre sonra yok oldu :). İşin kötü kısmı biz Sena ile inanılmaz korktuk, çünkü resimde de görüldüğü açısıyla duvardan aşağı düştü sandık, neyse ki durduğun yerin arkasında biraz daha yer varmış, aşağı düşmemiş oldu bizde derin bir nefes aldık. Sonuçta da güzel bir hatıra pozu oldu.

GMarmara26

 Burada Güney Marmara gezimiz sona eriyor. Bu geziyi Ağustos 2019 yılında yapmıştık. Bazı yerler değişmiş olabilir. Ama yinede umarım gezmek isteyenlere fikir verebilir. Bize de hatıra kalmış olur.


Benzer Yazılar

Bekleyiniz ...

Bekleyiniz ...

footer_logo

Bütün Hakları Saklıdır @2024

mehmetaltann@gmail.com